30 Aralık 2011 Cuma

Zeliş geldi bize...

Annemin verdiği kocaman eski ayaklı dikiş makinası evde öylece duruyordu.
Bi deneyelim diye geçtim başına.Kedi gibi annemi izlemenin dışında kullanmışlığım yoktu kendisini. Önce iğnesini kırdım.patır kütür çalışmaya başladı çünkü.
Yanda küçük bir tekeri var onu çeviriyorum,aynı zamanda pedalına basıyorum tersi yönlerde çalışmaya başlıyor.Eşim sağolsun yeni iğne taktı.(Her iştende anlıyor bu kocabey yahu ::)öyle yapılmaz, şöyle yapılır diye diye beni deli etti.)
Düz dikiş yapmaıya çalıştım.boşboş dikmek olmaz dedim.uyduruktan bir kalıp kestim biçtim.ortaya bu çirkin şey çıktı.Ama ip kırılıyor ,tıkır tıkır gidiyo makine bir bakıyorum alttan ip gelmemiş dikmemiş.offf deli oldumm.:))diktiğim kadar gerisini elimde hallettim.Makinede dikmek zamandan tasarruf.hemde düzgün oluyor dikişler.nasıl dikiyorlar çok zor geldi.ama azmettim alışcağım.
 Bir hafta böyle yüzsüz gezdi kızımın elinde.sonra nette bikaç örnekten yola çıkarak polar kumaşla yüzünü yaptım.

 İki yandan da saçlarını bağlayıp birde boynuna atkı doladı bizim Zeliş kız.Tavşan kulaklı köpekciği yanına alıp poz verdi bizlere.

yanınada bir arkadaş yapıverdim.çarpık bacaklı bir tavşan hayal etmiştim.Ama şekilsiz bir köpekciğe benzedi daha çok.

Not:. Herşeyi çok bilen sayın kocabeyciğim bizim zeliş kızı koyuna benzetti.Benziyor mu sizce??

 
işte esinlendiğim bebek...burdan 

29 Aralık 2011 Perşembe

Minik Asya Kedisi...

Son günlerdeki hali böyle bu hanımın.Scar face Zeynep Asya... babası da bir yandan kulağını yiyor  fotoda .:))
 Eli yüzü çizik yara bere içinde.Asya hanım sanki kedilerle yok yok aslan yavrularıyla yatıp kalkıyor sanki. Gece ağlayarak uyanıyor , bakıyorum çiziklerine yenisi eklenmiş oluyor. Son 3 gündür uykusu da bölünmeye başladı bu yüzden. Sürekli yüzünü ,kulağını kaşımak istiyor. Krem sürüyorum, nemlendiriyorum yine fayda etmiyor.Eski günlere, ilk doğduğu zamanlara geri döndük , çorap geçiriyorum ellerine artık uyurken.

ÇAKİİ kızım benim... :))
  Doktora gideceğiz bu gidişle. İnşallah önemli bir şeyi yoktur.

27 Aralık 2011 Salı

evime bahar geldi...

Çiçeksiz ve çocuksuz ev yuva gibi gelmiyor bana. ya çocuk ya çiçek olmalı.Asya olmadan önce evimizi yuva yapan çiçeklerim vardı.Öyle de güzel açarlardı ki.

Neden sonra açmaz oldular.küstüler galiba.Ev hediyesi olarak gelen kocaman salon çiçeğim çürüdü.
 Güzelim çiçeği kesmek zorunda kaldık.


---Ama bir ay önceydi sanırım.Birde baktım ki...Canlanmışlar.benim güzel kızlarım tomurcuklanmışlar.



 Büyük salon çiçeğimde sanki biraz toparlanıyor.Eski ihtişamı kalmasa da kurtardık galiba yakışıklıyı :))

Bence bütün bu çiçekleri çosturan tek sebeb evimizin esas çiçeği Zeynep Asya.

Onun cıvıltılarına kayıtsız kalamadılar ve evimize baharı getirdiler.

23 Aralık 2011 Cuma

Doğum günü

Ela'nın doğum gününü iki gün erkenden kutlamak istediler annesi ve babası.Bizde dün akşam hediyelerimizi paketledik gittik. Heyecanlıydı Ela hanım.
barış çağrış, sevinç çığlıkları biraz yorucu oldu bizim için.Asya'yı oyuncak bebek gibi görüp sağa sola çekiştirmesi biraz korkuttu bizi.
Kızıma ogüne özel saç bandı,tütü ve i love mom tshirti hazırlamıştım.ama sağolsun babası hiç doğru düzgün fotosunu çekememiş.genelde video çekmiş.

Genel olarak güzel geçti.Hediyemizi çok beğendiler.ben evde fotoğraflamayı unutmuşum.Kumaş kitap yapmıştım.Birde zencefilli kurabiyeleri süslemiştim.tarifi cafenohuttan .  çok hafif bir tadı var.çok beğendik biz.tabi onunda unutmuşuz fotoğrafını.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Kızımın ablası Ela

Ela Nur ; kızımın ablası.

Zeynep aşşyaa diye sayıklar dururmuş evde.Kızımı çok seviyor, kimselere ellettirmiyor.
Eşimin abisinin kızı.Umarım hep böyle gider.bizim minikle mutlu mutlu büyürler.Bu ayın 24ünde 3 yaşını bitirecek.
Hediyeler hazırladım, el emeği olsun bu sene diye.

Bir de henüz tamamlayamadığım hediyemiz... Doğum gününe umarım yetişir.

15 Aralık 2011 Perşembe

Biz büyüdük ...

   Eskiden ne güzeldi.Tüm sevdiklerimiz hep bizimle kalcaklar sanıyorduk.Büyüdükçe çevremizdekiler de yaşlanıyor, ve zamanla sayıları azalıyor malesef. Bu sene ardı ardına vefat haberleri aldım. Büyümek buydu galiba. Çocukken ölüm nedir bilinmiyor ki.Ama şimdi insanın canını çok yakıyor.
   En son canım arkadaşım iyilik meleğimizin annesi  pazartesi vefat etti. çok dirayetliydi benim cesur arkadaşım. Ardında üç tane kardeşinin ona ihtiyacı olduğunun farkındaydı. İnşallah hayatları hep istedikleri gibi olur bundan sonra. Benim melek arkadaşım umarım hep güzel, iyi insanlarla karşılaşır ve anne acısı biraz da olsa hafifler.

  Hayat devam ediyor.Günlük yaşama döndüğümde bizim kuzuya top dikmek istedim ama moral bozukluğundan oda olmadı.Bal kabağından hallice oldu.Canım sıkkındı iyice sıkıldı.
Birde minik hareketlendi artık.Kanepe koydum önüne yastıklar koymama rağmen yere düştü.Nasıl korktum. İki saat uyutmadım.Ama rüyama girdi. küt diye bir ses duyuyorum bakıyorum Asya yerde.defalarca yaşadım durdum. Artık yerlerden yukarı çıkamayacak bizim minik...

7 Aralık 2011 Çarşamba

4 ay 4 hafta 1 gün


Bir insan sırf sesi çıkıyor diye 7/24 bağırır durur mu? Bizim minik bir haftadır çığlık çığlığa. İyi ki keşfetti sesini.
Kıyafetleri hep ıslak, salyaları akıp duruyor.Ne bulsa ağzına almak istiyor.Çok cadı oldu çok.

Minik tosbağa 9 kilo ,66 cm boyundaydı geçen ay.Baya bi hareketlendi bakalım bu ay kaç kilo tosuncuk.

Blog Listem

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Lilypie First Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

Popüler Yayınlar